Saç ekimi doğal bir görünüm sağlar mı ?
Saç dökülmesi artık, herkes tarafından yaşanan ve bilindik bir sorun olmasına karşın, hayatın her evresinde insanların alın bölgesindeki saçların oluşturduğu sınırının seviyesi de farklılık göstermektedir. Örneğin yaş ilerledikçe, olması gereken saç çizgisi aslında doğal olarak daha yukarı seviyelere çıkmaktadır. Öyle ki 15-20 yaşında ki bir kişinin saç çizgisi ile 40-50 yaşında ki bir kişinin saç çizgisi farklı hizada ve farklı şekilde olmaktadır. Bu farklılığı göz önünde bulundurmadan saç ekimi yapıldığında, yaşınızın olgunluğuna yakışmayan, doğal görünümlü olmayan saç sınırı elde edilecektir. Dolayısıyla bu konuda profesyonel ekiplerle, uygulamayı planlama sırasında, ekim yapılacak kişinin yaş grubuna uygun, doğal görünümlü saç çizgisi seviyesini doğru bir şekilde belirlemek gerekmektedir. Saç ekim işleminde her yaşın gereğine uygun doğal saç sınırı belirlemek bu anlamda dikkat edilmesi gereken önemli bir detaydır. Ve özellikle hem deneyim, hem de uzmanlık gerektirmektedir. Uygulamada ekilecek saçların, yaşınızın gerektirmiş olduğu çizgiden daha genç yaşın sahip olduğu saç çizgisi seviyesinde ekilmesi gerektiği hatasına düşmemeniz gerekmektedir. Çünkü böyle bir durum söz konusu olursa son derece yapay, doğal görünümlü olmayan bir saç sınırı ortaya çıkacaktır. Arzu ettiğiniz doğal görünümlü saç sınırı elde etmek adına, yaşınız ve mevcut önce saçlarınızın dağılımı dikkate alınarak, her bölgeye eşit miktarda değil de, duruma göre bazı bölgelere daha yoğun, bazı bölgelere daha hafif yoğunlukta ekim yapılması daha uygun olacaktır. Genel olarak uygulama sonrasında doğal görünümlü ve yaşınıza yakışan bir sonuç bu şekilde detaylar göz önünde bulundurularak elde edilir.
Genel olarak merak edilen sorulardan biri de saç ekiminde, görünümünün doğal olup olmayacağıdır ilk olarak. Bilinmelidir ki saç nakli sağlıklı ve güvenli ortamda uygulanmalıdır. Bu şekilde sağlıklı ve güçlü saç köklerinin verici bölgeden genellikle başın arkasından ya da başın yan kısımlarından alınarak incelmiş ya da tamamen açılmış bölgeye taşınması işlemidir genel olarak. Modern cihazlar ve bu alanda gelişen teknoloji sayesinde saç ekimi ile son derece doğal görünümler elde edilebilmektedir kesinlikle. Bu sebeplerden dolayı saç kaybına bağlı kişide oluşabilecek psikolojik travmalar ve sosyal yaşamdan uzaklaşma gibi sorunlar, saç nakli ile düzeltilerek bireyin kendini daha güçlü hissetmesi sağlanabilmektedir böylelikle.
Burada greftler tek tek ve oldukça yoğun ekilebilmektedir. Bunlar kesinlikle oldukça doğal bir görünüm oluşturmaktadır işlem sonrasında. Fue yönteminde diğer saç ekim tekniklerine oranla hem daha fazla greft alınabilmekte hem de alınan greftlerin çapı daha küçük olmaktadır burada. Dolayısıyla da alıcı alanda açılan çok küçük deliklerden greftlerin yerleştirilmesi mümkün olmaktadır böylelikle. Bunun dışında daha küçük alanda miktar olarak daha fazla greft ekimi yapılmaktadır. Şöyle diyebiliriz ki cm2’ ye 60-80 greft ekimi mümkün olmaktadır bu şekilde. Saç ekim alanında açılan delikler 0,6-0,8 mm çapındadır ve herhangi bir iz oluşmaz. Bütün bunların sonucunda gerçeğinden ayırt edilemeyen bir ekim işlemi gerçekleştirilmiş olur. Aslında bilinenin dışında çok az sayıda cerrahın saç ekimini bir sanat olarak uygulamasının asıl nedeni, saç ekiminde en iyi yöntemin yüksek düzeyde deneyim, zaman ve yetenek gerektirmesidir elbette. Tüm bunları başarmak için, bir kliniğin iyi eğitilmiş ve kendini bu işe adamış çalışanlara ihtiyacı olduğu gibi, bunun bilincine de sahip olmak gerek. Sonuç olarak da bu prosedür, hasta için, tek bir cerrahi operasyon ve hızlı iyileşme göstererek sağlanacak olan doğallık ve dolgunluk gibi çok önemli olan ve ömür boyu sürecek bir avantaj sağlamaktadır. Ama pek çok klinik, bu ideal kapasiteyi gerçekleştirecek zaman ve kaynağı yaratmak için pek de istekli görünmemektedir ne yazık ki, olması gerekenin aksine.